Miras hukuku, 721 Sayılı Türk Medeni Kanunun 495- 682. Maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Bu yazıda miras paylaşımına ilişkin davalar ismen zikredilmiş olup, mirasçıların miras payları, kadının miras mirasçılığı,, mirasın paylaşılması ve miras hukuku genel hatları ile açıklanmıştır.
Murisin vefatı ile birden çok mirasçı kalmış ise bu halde mirasçılar arasında Miras Ortaklığı adı altında adi ortaklık meydana gelir.
Bu ortaklar terekeye elbirliği ile sahip olurlar. Kanun ve varsa eğer sözleşmeden doğan temsil ve yönetim yetkileri saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte ( Hep Birlikte ) tasarruf edebilirler.
Bu halde başka bir mirasçının izin ve onayı olmadan miras hissesinin satılması, bağışlanması gibi tasarruf işlemlerinin yapılması mümkün değildir.
Miras Ortaklığında mirasçılar tek başlarına ya da hep birlikte sulh mahkemesine başvurarak mirasın paylaşılmasına kadar terekeye bir mirasçı atanmasını, terekedeki malların korunmasını, acze düşen bir mirasçının alacaklılarından terekenin korunması için tedbir alınmasını talep edebilirler.
İşte özellikle birde çok mirasçının kalması halinde kişiler arasındaki uyuşmazlık miras hukukunun en önemli alanını oluşturmaktadır. Miras davasının tarafları da çoğunlukla miras ortaklığının tarafları arasında açılmaktadır.